Gregg Braden' ın İlahi Matriks kitabında
yayınlanan DNA ve Kuantum ile ilgili yasanın nasıl çalıştığını daha iyi
anlayabilmemiz için çok anlaşılır deneyler bulunuyor.
Bunlardan biri ; Bu deney bir ülkenin ordusu ile çalışan bilim
adamları duygularımızın, özellikle
DNA’ların artık bedenimizin bir parçası olamadıkları zaman, canlı hücreler
üzerinde etkili olmaya devam edip etmediklerini araştırdılar.
Araştırmacılar gönüllü deneklerden aldıkları DNA örneklerini, deneğin olmadığı
bir binadaki birkaç yüz metre uzağında başka bir odaya koydular. Bu esnada Deneğe
ise gerçek duyguyu yaşaması için savaş, komedi, erotik vs içeren bir dizi video
görüntüsü gösteriyorlardı. Sonuçta; denek bu duyguları yaşarken, diğer
odadaki DNA da bedene bağlıymış gibi aynı anda aynı tepkileri gösteriyordu. En
son yaptıkları deneyde denek ve DNA arasındaki mesafe 350 mile çıkarıldı ve
tahmin edersiniz ki sonuç aynı idi.
Bu durum DNA paylaşımı
konusunda ne kadar seçici olmamız gerektiğini bir kez daha düşündürüyor.
Bugün ABD’ de evlilik
oranlarının artmasının, tek eşliliğinin tercih edilirliğinin artması, çok
eşliliği tercih edenlerde daha sık görülen parçalanmışlık duygusunun nedeni DNA
paylaşımı olabilir mi ?
DNA zaman ve mesafeden etkilenmeden
yaşamını devam ettirdiğine göre, kimlerle bağ kurduğumuz bir kez daha üzerinde
düşünülmesi gereken bir konu haline geliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder