Bu Blogda Ara

22 Kasım 2013 Cuma

YARIM KALMIŞ ŞEYLER İÇİN KÜÇÜKTÜR EVREN

Yarım kalmış şeyler için Evren küçüktür.

Hiçbir şeyin yok olmadığı bu evrende hiçbir yarım öyle sallanmaz boşlukta. Mutlaka diğer yarısını bulur, tamamlanır.
Düşünceler bir an aklından geçer sonra kaybolur, sonra bir gün aniden yeniden aklına geliverir.
Bazen de hatırlamak istersin hatırlayamazsın, uyumak üzereyken zihnini serbest bıraktığında gelir o düşünce seni bulur.
Yarım olan herşey için küçüktür Evren. Tamamlanamayan yarımlar hayatlara sığmazsa dolar taşar Evren bu fazlalıklarla.
Sende yarım kalan, ancak senin hayat döngün içinde tamamlanabilir. Eğer tamamlamadan göçüp gidersen başka aleme, bu boyutta ağırlık kalır eteğinde.
Gideceğin yerde yeteri kadar yükselemezsin.
Yarımlarına dikkat et, yaşam hikayenin sonuna gelmeden eteğinde ki taşları boşalt. Boşalt ki alnının akıyla, özgürce git gidebildiğin yere.

8 Kasım 2013 Cuma

Ateş' in Doğumgünü

Bugün Oğlumun Doğumgünü.


Onu ilk gördüğüm an, aşk filmlerinden bir sahneydi sanki. Ona aşık oldum.
Bilimsel veriler, anne ile bebek arasındaki bu hormonel bağın, emzirme süresince devam ettiğini sonra aşkın yerini sevgiye bıraktığını söylüyorlar. 

Oğlum bugün 11 yaşında ve ben ona hala aşığım :)

Ateş, bu yaz bize Nobel Ödül Töreni' nde kürsüye nasıl davet edileceğini, yapacağı konuşmayı anlatmıştı. Onun hayalinin gerçekleşeceği konusundaki inancının kuvvetinden feyz alarak aşağıdaki çalışmayı hazırladım.


İyi ki doğdun, İyi ki varsın ve bana bir kez daha senin yaşında olmayı deneyimletiyorsun Oğlum.

Seni Çok Seviyorum.








 
 

1 Kasım 2013 Cuma

İLİŞKİ MİMARİSİ



Tüm yaşamımız bir ilişki sarmalı içerisinde geçiyor. İster anne çocuk, ister yönetici çalışan, ister eş, ister arkadaş, ister sevgili, ister müşteri ve şirket olalım, bireysel ya da tüzel kimliğimiz ne olursa olsun daima ilişki, dolayısı ile iletişim içindeyiz. Üstelik her iletişimde ağında farklı rollerimiz var.

İlişkilerimizin mimari yapısına baksak neye benzer ? Spagetti gibi karmakarışık mı , lazanya gibi düzenli  mi ?


 
 
 
 
 
 

 

 

Yapının temel taşlar neler ?  


1.       İnsanları dinlemek,

2.       anlamak,

3.        tercihlerine ve davranışlarına dikkat etmek,

4.       saygı göstermek,

5.       dürüst olmak, verilen sözleri tutarak güven sağlamak,

6.       doğru zamanda doğru hareketleri yapmak,

7.       ezberlediğmiz davranış kalıplarının dışına çıkmak  var.

 

Her insan özeldir ve özel davranılmayı hakeder.  Kişi ancak kendini özel hissettiği, mutlu olduğu ilişkilerde varlığını devam ettirmek ister. Bu tip iletişimler büyür ve gücü artar.

Birkaç örnek olay incelersek ;

Çocuğunuz ile olan ilişkiye bakalım. Çocuğunuz sıcak süt içmeyi sevmiyor diyelim. Ona alternatifler yaratmadan sütü sıcak olarak içmesi için ısrar etmek, kime ne fayda sağlar ?

Hiçbir fayda sağlamadığı gibi aksine pek çok zararı dokunur.

Eşinize sürekli hediyeler alıyorsunuz ama evlilik yıldönümünüzü unutuyorsunuz.

Müşteri şikayetlerine kulağınız tıkalı ama müşteriye yeni kampanya duyurumu yapıyorsunuz.

Bu örnekleri hemen hepimiz çoğaltabiliriz.

İlişki mimarisinde davranışlarımızı, kişiye özel olarak yapılandırarak fayda sağlayabiliriz.

Sağlam temeller üzerine kurduğumuz ilişkiyi, davranışlarımızda tutarlılık sağlayıp süreklilik göstererek, samimiyetle ve üzerine düşünerek yapılandırdığımız takdirde binamız uzun yıllar ayakta kalabilir ve hatta zaman içinde sadakatle kaplanan bu yapı hayranlık uyandıran bir eser  haline gelebilir.