Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsan, bir kadını sev, gerçekten sev.
İlk olarak aşka teslim ol, tüm önyargılarından sıyrıl. Gözünü, kalbini ve sezgilerini aç. Görünmeyenin ardındakini görmeye çalış. İçinin güzelliğinin dışa yansımış olanı, Ruhuna derman olanı, senin hükümdarın değil, hükümdarlığını yücelten, kendi tahtını bırakıp, senin krallığının toprağı olmayı seçen, yaşam ağacın olan o kadını bul.
Kadınlarla tanıştığın ilk andan beri yaşadığın, öğrendiğin, alıştığın korkularını, deneme yanılmalarını, kontrol listeni, küçük oyunlarını bir kenara bırak, içinden gelen sesi dinle. Kalbinin sesini duy.
Yerinde dur ve sadece Dünya' yı dinle. Dünya' daki varlığının kıymetini hisset. Varlığına değer veren o kadını tanı. Kendi muazzam varlığının kıymetini iyice anla ki; kadın sana kıymet verdiğinde şaşırma, şımarma. Olgunlukla, mütevazilik ile, asaletle kabul et verilen değeri.
Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsan, bir kadını sev, kendinin ötesine geç, orada sev. Tüm vahşi arzularının ve akıl yolunun ötesinde, önemsediğin, sana öğretilen tüm yapay şekillerin ötesinde, insan gibi sev.
Bir kadını gerçekten sev ki; içinde, çoktandır küllenmeye yüz tutmuş olan şerefli erkeklik alevin yansın. Tenden tene düştüğün yollarda kirlenmiş bedenin, aşkın alevinde yanarak arınsın. Seni arındıran o kadının önünde eğil. Ona hakettiği değeri ver. O seni olduğun yerden alıp kendi gök katına çıkaran, seni kutsal kasesinde yakıp, yıkayıp arındıran, küllerinden yeniden doğuran bir Tanrıça. Ona teslim ol. Kül olmayı, küllerinden yeniden doğmayı kabul et. Bir Tanrıça ile birlikte olduğunu anla. Onun insanüstü özelliklerine saygı göster. Aklını, sezgisini sorgulama. Bir Tanrıça, zamanın doğrusal düzleminde, senin gelmişini ve geçmişini görür. Bu doğaüstülüğe teslim ol.
Onunla birlikte yaşayıp, kendi birliğine varmayı seç. Onurlu bir erkek olarak önünde diz çöküp, gözüne bakarak, ne kadar güzel olduğunu söylediğin, ona saygı duyduğun, sadakat sözü verdiğin, hayran olduğun, uğruna ağaçlar dikip o ağaçların ormana dönüşmesini istediğini söylediğin anı hep hatırla. Verdiğin sözü tut. Sen onurlu ol ki; Tanrıça' ya layık olasın. Layık olasın ki; o kadın seni tedavi etsin. Senin o hep kanayan yarım kalbini, ikili zihnini, şizofrenini, bedeninle ayrılan ruhunu, değersizliğini sarsın sarmalasın. Seni tamlasın. Tamlasın ki kendi birliğini iyice hisset. Kendi birliğinde bütünlen.
Sen bütünlendikçe, aşkın ateşinin sönükleştiği, güzelliğinin matlaştığı kadını tekrar sev. Bu hali ile tekrar sev. İlgini çekecek olan hep yeni kadınlar olacak. Ama sen artık eksikleri tamlanmış olansın. Geldiğin noktada artık gerçek bir kadının değerini anlayabilirsin. Daha çok onaylanmaya ihtiyacın olmadığını bilecek kadar sarıldı yaraların.
Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsan, bir kadını sev, yalnızca bir kadını.
Onun yüceliğini, merhametli kalbini, sana inanışını, güvenişini, teslimiyetini, seni yüceltişini sev. Sana olan tutkusunun bağımlılık değil, gerçek aşk olduğunu kabul et.
Onu rahat ettir. Huzur ver. Kadın huzur bulduğunda açılır, saçılır. Doğanın yeşillenişi gibi canlanır. Tutkusu, aşkı, sanatı, bülbül sesi coşar. Öfkesini, iç savaşlarını bir kenara bırakır, tahtını bırakır ve seninle yeryüzüne iner. Sevdası uğruna tahtından vazgeçer. Kolların, Onun için eşsiz diyarlardan daha kıymetli bir diyar olur.
Kutsal Kasesi, senin tohumlarının cennet bahçesidir.
Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsan, bir kadını, bir gün değil, her gün tüm onurunla, dürüstlüğünle, cesaretinle, insanlığınla, Onu olduğu gibi kabul ederek gerçekten sev.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder