Bu Blogda Ara

28 Nisan 2015 Salı

UZAYLI GÖZÜ İLE DÜNYA








30 yaşında, Uzay' dan Dünya' ya, Hindistan' a  gelmiş olsanız. Bir nedenle  soru ve sorunlarınızın cevabı olarak Tanrı' ya yönlendirilseniz, hem de Hindistan' ın çok Tanrılı yapısında ne yapardınız ?

Bu arada aşık olsanız, ahlaklı olsanız, yalanı anlamasanız, savaşsanız, ağlasınız, gülseniz, dans etseniz...

İşte tüm bu sorulara Bollywood yapımı P K filmi cevap veriyor. Filmin kliplerine yukarıdaki bağlantıdan ve detaylı özetine aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz. 

Bu da müthiş eğlenceli bir klip :)

https://www.youtube.com/watch?v=nd4wsdUMorY


Kaynak: http://kore-delisi.blogspot.com.tr/2015/01/pk-peekay-sarhos.html


İyi Seyirler :)

13 Nisan 2015 Pazartesi

SHİNE




Üstün zekalı olarak nitelendirdiğimiz  bazı alanlarda üstün yeteneği olan çocukların ailelerinin tutum ve davranışları Onları hayatta başarılı ve mutlu edebileceği kadar tam tersi durumlar yaşamalarına da sebep olabiliyor. Burada, çocukluğunda gerçekleştiremediklerini çocuğunun gerçekleştirmesi için aşırı baskı yapan ebeveynlerden bahsediyoruz. Hani vardır ya ' Bu imkanlar bana verilmiş olsaydı, neler yapardım neler diye ' vurgulamalarla çocuk büyüten anne babalar ve bunların türevleri.

Sinemanın kolay anlaşılır, eğlenceli dili topluma psikolojik mesajlar vermek için sıklıkla kullanılıyor. 1996 yapımı, Avusturyalı piyanist David Helfgott’ un gerçek yaşam öyküsünden uyarlanan Shine ' da  yukarıda bahsettiğim anlamda çok başarılı bir örnek. Bu örnekte müzik dehası olan bir çocuğun, babasının tavırları neticesinde yaşadığı bunalımlar anlatılıyor.


Musevi bir ailenin çocuğu olan David, çocukluğunda müziğe karşı olan tutkusu babası tarafından reddedilince Oedipus Kompleksi iyice belirginleşen kendi babasının yarattığı içe kapalı, aşırı tutucu aile ortamında yaşamaktadır. Baba 3 çocuğuna da piyano çalmayı öğretmiştir. David' in katıldığı yarışmalarda dikkat çekici başarılar elde etmesi ile babanın regresyonu tırmanmakta, bir yandan oğlu ile gurur duymasına rağmen, diğer yandan zamanında babası tarafından benzer başarıları elde etme şansı elinden alındığı için agresifleşmekte ve katılaşmaktadır. David' in ergenliği, babasının  aralarındaki sevginin, aile birliğinin sarsılmazlığı, David' i sadece kendisinin sonsuza dek seveceği zannı üzerine kurduğu aşırı baskıcı tavırla geçer. Baba oğlunu kaybedeceğini düşünerek eğitimine ABD' de devam ettirme şansını yokeder.  David yaşadığı baskılar nedeniyle gittikçe a-tipik davranış bozuklukları göstermeye başlamıştır. 

Londra Kraliyet Müzik Akademisi’nden gelen teklif ile David babası ile bağları koparmak pahasına İngiltere' ye gider.  Burada her ne kadar hayal ettiği özgürlüğe kavuşup müziğin hayranlık verici dünyasında yaşasa da babasının Onunla iletişimi reddedişi ruhunu yaralamaya devam eder ve bir çeşit  başkaldırı olarak babasının çalmasını en çok istediği ama en zor eserlerden biri olan Brahmaninov’un 3. Konçertosu’nu çalarken bir sinir krizi geçirir. Hayatının bundan sonraki dönemini toplumsallaşma ve kişiler arası iletişim kurmada güçlükler yaşayarak geçirir. Final ise ; izleyecekler için süpriz olarak kalsın.




11 Nisan 2015 Cumartesi

Nietzsche Ağladığında



Yıllar önce Irvin Yalom' un sadece bir yazar olduğunu sanarak  Nietzsche Ağladığı' nda isimli romanını okumuştum. Tam da benim gibi varoluşçuluğu sorgulayan biri için Freud ile Breur' un dostluğu çerçevesinde Friedrich Wilhelm Nietzsche  ile yapılan tedavi amaçlı sohbetler  ya da bir çeşit ters transferans nedeni ile sarsıcı bir romandı.
Şimdi bu konular ile akademik olarak ilgilenmeye başladıkça ,etkisi ve elbette kitabın tadı başkalaşmaya başladı. Ayrıca Yalom' un Rus kökenli Yahudi asıllı ABD'li psikiyatrist, varoluşçu, psikoterapist, yazar ve eğitimci olduğunuda öğrenmiş oldum.
Kitabın oldukça başarılı bir uyarlaması olan filmi ile ile ilgili bilgiler aşağıda.
Varoluş soruları ve psikolojinin başlangıcı ile ilgilenenlere zevkle tavsiye ederim.
 
19. yüzyıl Viyana'sı... çok hoş ve alımlı bir kadın olan Lou Salome, dönemin meşhur doktoru Breuer'i ziyarete gelir ve henüz iki kitabı basılmış ve pek tanınmayan filozof Nietzsche ye yardım etmesi için rica da bulunur. Ona göre, Nietzsche nin yaşamakta olduğu duygusal çöküntü nedeniyle, Avrupanın kültürel geleceği tehlikededir... Dr.Breuer ilk etapta bu teklife sıcak bakmamasına rağmen, Salome'un çekiciliğinden etkilenir ve teklifi kabul eder. Dr.Breuer in, Nietzsche ile tanışmasıyla hayatı değişecektir. çünkü bu adam, çok farklı fikirleri olan, sıradışı biridir. Ve bir süre sonra, hasta ile doktorun yer değiştireceği diyaloglara gebe olacak bir tanışma olacaktır bu...
Irvin D. Yalom'un aynı isimli, basıldığı 1992 senesinde çok ses getiren kurgu romanından uyarlanan bu filmde, Psikanalizm in öncüsü Sigmund Freud'un gençliği ile de karşılaşıyoruz.
 
           
02 Ağustos 2007
2007 - ABD
DramGizemPsikolojik
105 Dak.


Pinchas Perry

9 Nisan 2015 Perşembe

YÜREĞİME YOLCULUK GİRİŞ


Az önce okumaya başladığım 2015 yayını, 
'' Yüreğime Yolculuk '' ' un bende başladığı yolculuğu sizlerle paylaşarak yola devam etmek istiyorum.

Bu hikaye 2006 yılında kanseri yenen Anita Moorjani' nin  gerçek bir yaşam öyküsü.  Kategori olarak kişisel gelişim kategorisi diyebiliriz. Bence bu kategorideki kitapları okurken, bunların her insanın kendi kişisel gelişimini anlattığının farkında olmak gerekiyor. Dolayısı ile hiç bir kitap, hiç kimse için tam manası ile bir reçete olamaz. Ama içindeki bazı cümleler, düşünceler okuyucu için yeni bir pencere açabilir, farkındalık düzeyini arttırabilir. Bu da kişisel fayda olmuş olur :)

Gelelim, Dr. Wayne W. Dyer' in kitap için yazdığı ön söze ve tabii ki benim kişisel yorumuma;

'' Hepimiz korku ve egolarımızdan sıyrıldığımızda saf sevgi, bir başka deyişle Tanrı olabiliriz''. Burada ego  ile ifade edilen nedir ?

Bilinçaltımızda yer alan tüm dürtüler, mantık dışı istekler, korkular, gerçekleşmeyen hayaller, utanç verici deneyimler, isteyerek ya da istemeyerek yüzleşmek istemediğimiz gerçekler bulunur. 

Süperegoda ise; toplum kuralları, örf, adetler, ahlak, bilgi dağarcığı, anılar bulunur. Bu ikisi arasındadır EGO.



Yani cümleyi baştan okursak '' Hepimiz korku ve korkularımızdan yani süper güçlü korkularımızdan kurtulduğumuzda Tanrı ile herşeyin mümkün olduğunu bizzat yaşamaya başlarız. 

Bu güven Dünyası öyle bir Dünya' dır ki; burada geçmiş ve gelecek  şifalanır. Burada sınır yoktur, sadece Tanrı' nın yasaları geçerlidir. 

8 Nisan 2015 Çarşamba

FARKLI GELİŞEN BİREYİN YAŞAM KALİTESİ NASIL ARTAR ?



Sosyal hayat içinde sözde normal dünyanın, farklı gelişenlere yarattığı engellerden bahsetmiştik. Şimdi biraz da Farklı Gelişenlerin yaşam kalitelerini arttırmak için neler yapılabilir, bunlardan bahsedelim.



´Kamuya ait her yapı engelliye uygun olmalı, Özel kişilere ait her yapının da 8/1’i engelliye uygun olmalıdır.
´Merdiven, toplu taşıma araçları, engelli araçları, engelli taksileri, park yerleri sorunları, engelli plakası ile ilgili uygulamalar aktif olmalıdır.
´Engelli maaşlarının iyileştirilmesi sağlanmalıdır.

´Sosyal yaşama adapte olmaları sağlanmalıdır.