Bu Blogda Ara

20 Haziran 2016 Pazartesi

Me Voy



Varoluşçu psikoloji akımının önemli isimlerinden logo(anlam) terapinin kurucusu Victor Frankl' a göre yaşamın anlamı üç yolla keşfedilir.

Bunlardan biri; acı çekmek. Kişinin değiştirilemeyen kadere karşı uygun tutum geliştirmesidir. Yani bir başka deyişle, insanın anlamlı seçimler yapıp potansiyelini kullanma başarısıdır.

Az önce  dinlediğim Yasmin Levy' nin  Me Voy' u işte bana bunu hatırlattı. Şarkının sözlerini okuyunca belki sizde benzer duygu ve düşüncelere sahip olabilirsiniz.


Me Voy (I'm Leaving)
Gidiyorum (Terkediyorum)

Vücudunun kokusunu unutmak istiyorum

Dudaklarının tadını unutmak istiyorum

Bir kez olsun sahip olmak istiyorum,


Mutlu bir hayata.


Bu nedenle , gidiyorum.
Teşekkürler bana verdiğin her şey için.


Teşekkürler beni sevdiğin için


Ama göz boyayıp saklayamam. (ama bir ilizyonum yok)


Sebebim sensin.


Bunun için gidiyorum.

Söyle bana sende ne var ki*


Unutamıyorum seni.


Bak, bak bana , (benim) küçük kızım
Kanayan ruhumu gör. 

kaynak: http://sarkicevirilerim.blogspot.com.tr/2011/12/yasmin-levy-me-voy-turkce-ceviri.html





Firuze



Yasmin Levy' yi dinlemeye doyum olmaz. Sevdiğim bir şarkısını daha paylaşıyorum. Bu şarkının sözlerini çevirmeye gerek yok. Klip hikayeyi anlatıyor.

Yine varoluşçu bakış açısıyla yorumluyorum. İnsanın aşırı kaygılı olması onu yanlış seçimler yapmaya, yaptığı seçimlerden şüphe ve pişmanlık duymaya sevkeder. Oysa insan, duygularının farkında oldukça daha sağlıklı seçimler yapabilir. Farkına varan insan, özgür olabilir ve potansiyelini kullanabilir.

Bu bağlamda aşk acısı gibi diğer tüm acılar da insanın varoluşunun sadece bir aracı olabilir. İnsan bu acılarla başederek hayatına daha güçlü, daha özgür olarak devam edebilir.










13 Haziran 2016 Pazartesi

Boyut Kapısı / Star Gate



Geçen hafta War Craft' ı izlediğimde , kötü büyücünün ruhları yakıt olarak kullanarak açmış olduğu boyut kapısını; kişisel hırslar sonucunda oluşan bir savaşın başlangıcı, iyilik ile kötülüğün savaşı olarak nitelendirmiştim. Ertesi günlerde  okuduğum Endgame Çağrı' da bulunan Boyut Kapısı ve Harun ile Musa' nın şeytan Enki' yi yenen yılanlı asaları, geçen sene eğitimini aldığım Mandala, Komplo yazar David Icke' i kaynak göstererek Dünyayı Yöneten Gizli Örgüt  İlluminati Saptanamayan Beyin Kontrolü Kitabı' nda Aytekin Gezici' nin sembolizm ve sürüngen insansılar, şeytaniler, illuminatiyi detaylı olarak anlatması "Boyut Kapısı" ve yılanlar üzerine düşünmemi sağlarken;  bir vesile ile "tesadüfen" izleme fırsatı bulduğum Farah G. Yurdözü videoları sayesinde konunun çok daha derin ve kadim olduğunu öğrendim.

Farah Hanım' ın çeşitli videolarını izleyerek "Boyut Kapısı" ve "Sürüngen İnsansılar" hakkında detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

ABD ve Almanya başta olmak üzere Dünya' nın pek çok yerinde yapılan UFOLOJİ  çalışmaları ve sembolizmi ile aslında pek çoğumuz bir şekilde (özellikle televizyon aracılığı ile) Boyut Kapısı' nın içindeki ve dışındaki etkilere maruz kalıyoruz. Bu konuda M.Ö. 4000 - M.Ö. 2000 yılları arasında Güney Irak' ta (Güney Mezopotamya) yaşamış olan Sümerler' den itibaren izler süregelmektedir.  O günlerden bugüne gelen en sık kullanılan sembollerden yılbaşı ağacı, nazar boncuğu, evlilik yüzüğü birer Sümer klasiğidir. Nazar boncuğu ve evlilik yüzüğü gibi yuvarlak yapılar bir başka bakış açısı ile yine içine niyetlerin yüklendiği birer boyut kapısı olarak nitelendirilebilir.

Yine yapmamız gereken makrodan mikroya, kozmosun ve kendimizin olabildiğince farkında olmak ve kendimizi bildiğimiz ve keşfettiğimiz yeni yöntemlerle korumak. Dünya sürekli döner, çünkü bilgi sürekli değişerek döner. İnsan bu döngüye ayak uydurduğunda dönüşerek gelişebilir ve kendini koruyabilir.