Bu Blogda Ara

3 Ocak 2015 Cumartesi

EVRENDE TESADÜF YOKTUR, YANKI VARDIR.

' EVRENDE TESADÜF YOKTUR, YANKI VARDIR. '   Çok sevdiğim ve hergün doğruluğuna daha çok inandığım bu sözü, Nusret Kaya rüya analiz çalışmalarında sık sık tekrarlar.

Eylül ayında hızla gelişen olaylar neticesinde Tuzla' ya yerleştiğimde, Tuzla benim için sadece oğlumun gideceği okula yakın, kirası şehir merkezine göre nispeten ucuz olan,  vilların bulunduğu, güvenli, sakin, nezih  bir mahallenin bulunduğu, babamın evine yakın olan bir bölge idi.

Eve yerleştikten bir kaç hafta sonra sevgili arkadaşlarımdan biri arayarak Nusret Kaya' nın  Rüya Analiz çalışmasına katılmak isteyip istemediğimi sordu. Yaz boyu kitaplarını okumuştum, heyecanla tabii isterim, nerede dedim ? Tuzla' da dedi.

Böylece Ekim ayından bu yana rüya analiz grup çalışmasının bir üyesi oldum.


Günler ilerlerken Tuzla' da yaşama adapte olmaya, çarşıyı, pazarı, esnafı, balıkçıyı, fırını tanımaya başladım.

İlk olarak, bu yazıyı yazmama neden olan ASSOS KİTABEVİ' nden ve sahibesi Aslı Hanım' dan bahsetmek istiyorum.

Aslı Hn. ben yaşlarda ( 35 civarı diyelim :)) , kurumsal dünyanın çarkından sıkılmış, dişliden kendini dışarı atmayı başarmış, her daim gülümseyen, aklı başında, yardımsever, kültürlü bir hanımefendi.


Önceleri oğlum Kitabevi' nin müdavimi oldu. Aradığı kitaplarının çoğunu bulması ya da ertesi gün siparişinin temin ediliyor olması, Postane Mahallesi' ndeki bir kitabevi için hayli başarılı ve profesyonel bir performanstı. Bir gün yaprak test almak için bizzat kendim uğradım ve o zaman Aslı Hn.' ın nasıl da kendine uygun bir iş yapmaya başladığını görüp Onun adına sevindim. Zamanla bu ziyaretler, alışverişten çok sohbete dönüştü ve bir gün bana Fedalierin Kalesi Alamut' u okuyup çok beğendiğini,  tavsiye edebileceğini söyledi.


Merakla okumaya başladığım yaklaşık 500 sayfalık roman 4 günde bitti ve aklımda tatlı bir tat bıraktı. 167 yıl hüküm süren Alamut Devleti' nin kuruluş hikayesinde, bugünün Türkiye' sinden, yönetim anlayışından pek çok benzerlik vardı. Kahraman Hasan Sabbah' ın temel felsefesi şuydu ;

Hiçbir şey doğru değildir, öyle ise; her şey mübahtır.... Sabbah bu felsefeden yola çıkarak kendi masalını oluşturdu ve masalına inanan müridleri, fedaileri ile Dünya' ya meydan okudu. 


Şimdilik bu konuya böyle bir giriş yapmış olalım çünkü bu konu beraberinde farklı ve derin bir konu getirdi aklıma.

Tuzla' dan başlayarak sevdiğim, büyük işler yapan küçük yerleri, bu yerlerden aldığım tatları farklı bir blog' da anlatmaya başlayacağım. Takipçilerime mail ile bildireceğim bu yeni bloğu.

Vakit bulunca Alamut Kalesi' ni de burada anlatmaya çalışacağım.

Sevgilerimle





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder