Bu Blogda Ara

26 Nisan 2014 Cumartesi

BENİM DÜNYAM

Hipokrat,  Efesli Heraklitos' tan Herşeyin akış içinde ve sürekli bir dönüşüm halinde olduğunu öğrenmiştir. Bu zamanüstü ve evrensel bilgi, sağlık nedeniyle mecburen evde olduğum birkaç gün içinde biriktirdiklerimin yazılara dönüşümünde ve paylaşımında bana ilham veriyor.  



 


Bu vesile ile Ocak 2014' te vizyona girmiş olan ' Benim Dünyam' ı izledikten sonra bende oluşan dünyayı size anlatmak istiyorum. Dıştan içe doğru ilerlersek, oyunculardan başlayalım. Uğur Yücel' in herzamanki ve Beren Saat' in  gelişen performansı görülmeye değer. Film tarihçesine gelince, ilk kez 2005 yılında  Hint/Amerikan filmi olarak 'Black' ismi ile yayınlanmış. 

Hayatını karanlıkta yaşamaya mahkum sağır ve kör 10 yaşındaki küçük kız, ailesi için başedilmesi imkansız bir hal aldığından akıl hastenesine gönderilmeden önceki son çare olarak idealist bir öğretmene teslim edilir. Öğretmen, aynı durumda olan ablasının bir akıl hastanesinde tükenen ömründen dolayı hayata küsmüştür. Küçük kıza yardım edemezse Onun sonunun da ablası gibi olacağını bildiğinden herşeyini Onun gelişimine vakfeder ve tam 18 yıl birlikte yaşarlar. Küçük kız büyüyüp 28 yaşına geldiğinde, artık kibar bir hanımefendi ve edebiyat fakültesi öğrencisidir. Ancak zaman Öğretmen' e alzheimerı hediye eder. Öğretmen, bu noktada Kızın hayatından ayrılır ve 12 yıl sonra hiçbirşeyi hatırlamadığı halde  Kızın kapısına gelir. İşte o andan itibaren Kız, Öğretmen' e harf harf hayatı hatırlatmaya çalışır.


Bu Film' in bana hatırlattığı 2 mesaj var.

1- İnsan elindekinin kıymetini kaybetmeden bilemez. Hele ki sağlık konusunda. Hayatımızın çoğunu sağlıklı şekilde geçirdiğimiz halde, sağlığımızın bozulduğu her durum bizim için trajediye dönüşür. Oysa imkansız diye birşey yoktur ve aslında iyileşmek için en önemli ihtiyacımız inançtır.

2- Çoğu zaman görmezden gelsek de tüm insanlar dünyaya bizim kadar şanslı gelmiyor ya da şansları ömür boyu yaver gitmiyor. O zaman doğal olarak sahip olduğumuzu sandığımız herşey için daima şükretmeli ve şükrümüzün zekatı olarak imkanları bizden kısıtlı olan herkese karşı duyarlı olmalıyız. 

İnsan olma onuru, paylaştıkça,

duyarlılaştıkça,  evren ile bütünleştikçe artar.




* Hipokrat  (d. MÖ 460İstanköy - ö. MÖ 370Larissa), Kos' da yaşamış Bilimsel Tıbbın babası.
** Efesli Heraklitos (MÖ 535? - 475).Anadolu Efes'de yaşayan Sokrates öncesi (Pre-Socratic) filozof. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder